Batuhan A gemisinin bilirkişi raporu hazırladı
15 Şubat 2024’de Marmara Adasından yüklediği mermer tozu yükü ile Gemlik seferi yaparken 6 mürettebatı ile batan BATUHAN A gemisi ile ilgili bilirkişi raporu hazırlandı.
Farklı günlerde mürettebattan Batuhan A’nın donatanı Murat Altıntaş, kaptan Hasan Mehmet Uyanık, yağcı Hüseyin Tutuk (40), aşçı Zeynep Kılınç (33) ve stajyer Ahmet Atav’ın (22) cansız bedenleri bulundu, gemide mühendis olarak görevli Murat Çalışkan’a (33) ise halen ulaşılamadı.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, olaya ilişkin Cumhuriyet başsavcı vekili, Karacabey Cumhuriyet savcısı ve 2 savcı görevlendirildi. Soruşturmada, geminin batmasına ilişkin bilirkişi olarak belirlenen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nde görevli öğretim üyesi, incelemelerini tamamlayıp 25 sayfalık rapor hazırladı.
Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan bilirkişi raporunda, geminin teknik analizlerine, denetim incelemelerine, su altı görüntülerine, liman kayıtlarına ve beyanlara yer verildi. Geminin uluslararası ve ulusal mevzuat çerçevesinde tüm kontrollerinin ilgili kurumlarca zamanında ve olması gerektiği gibi yerine getirildiği bilgisine yer verilen raporda, kazanın temel nedeninin, gemi ambarlarının sızdırmazlığının sağlanmaması olduğu belirtildi.
Kaptan Hasan Mehmet Uyanık ve donatan Murat Altıntaş’ın, sefer sırasında sızdırmazlığa ilişkin zaafın farkına vardıkları ancak tedbir almadıkları, zamanla su alan mermer tozunun ağırlaşmasının geminin önce yavaşlaması, ardından rotasından sapmasına neden olduğuna ilişkin tespitler raporda yer aldı.
Raporda, mürettebatın pompalarla suyu tahliye etmeye çalıştığı ancak başarılı olamadığı, geminin motor gücünün de zayıfladığına dikkat çekildi.
Kaptan ve gemi sahibinin, aynı konumdan geçen başka gemilerden yardım istemedikleri, yaşanan tehlikeye rağmen telefon ya da telsizle çağrı yapmadıkları aktarılan raporda, armatör Altıntaş’ın gemi batmadan 4 dakika önce saat 06.28’de Türk Radyo’ya, ambar muşambalarının parçalandığı ve ‘batma tehlikesi geçirdikleri’ bilgisini verdiği kaydedildi.
Bilirkişi raporunda, olayın ardından gemide can simidi, can yeleği, bot ve filika gibi emniyet ekipmanlarının bulunduğu ancak mürettebatın bunları kullanmadığının görüldüğü, gemiden ayrılmaya yönelik girişim yapılmadığı, yine kaptan ve donatanın sorumluluklarına rağmen tahliyeye ilişkin girişimde bulunmadığına dikkat çekildi.
Ambar kapaklarının sızdırmazlığının muşambayla sağlanmasının uluslararası kurallara uygun olduğu ancak kazanın meydana geldiği seferde muşambaların uygun şekilde sabitlenmediğinin anlaşıldığı ifade edilen raporda, geminin sahibi ve kaptanın gemi ambar sızdırmazlığına ilişkin donanım zaafının farkında olduğu, geminin yükü ve personelin emniyetinden sorumlu olan kaptanın, gemi batma tehlikesi geçirmesine rağmen tedbirli ve ehil hareket etmediği görüşüne yer verildi.
Raporda, geminin batması ve mürettebatın hayatını kaybetmesine neden olması nedeniyle, gemi kaptanı ve geminin sahibinin asli kusurlu olduğu sonucuna varıldı.