KARADA NEZAKET (Kara Adabı Muaşereti, Kara Nezaket ve Kaideleri)
KARADA NEZAKET
Adına ister “Kara Adabı Muaşereti”, isterseniz “Kara Etiketi”, isterseniz de “Kara Nezaket ve Kaideleri” deyiniz, karacılığın ve arabacılığın kendisine göre uyulması lazım gelen incelik esasları vardır.
Bunlar kanun değildir. Bilebildiğime göre alt alta sıralanmıştır. Uymasanız da kimse size “Ne terbiyesiz insan”, “Ne görgüsüz adam” yahut da “Üç kuruşu var diye kendini ne zannediyor?” demeyecektir.
Memleketimizde son yıllarda hem çok sayıda otomobil imal edildi, hem de çok ithal otomobil de geldi. Buna rağmen hâlâ bizdeki araba sayısı, diğer ülkelere göre azdır. Karacılık ilerledikçe ve de geliştikçe, resmi makamlar tarafından, gerek otomobil sahiplerine, gerekse şöför ve yolculara bazı kaideler getirilmek mecburiyeti vardır.
Ben doğuştan karacı değilim. Karada, bozkırlarda da da dünyaya gelmedim. Ailede de karacı sayılabilecek kimse yok. Bununla beraber karayı sevdim, çok dinlendirici buldum ve karalar ilgili bilgi toplamaya başladım. Bunları kendime göre sıraladım.
Benimle mutabık olanlar olabileceği gibi mutabık olmayan, belki de “Ukalalık ediyor” diyenler de olacaktır. Maksat, birkaç neşeli dakika geçirmektir. Karacılığı rahatlıkla üçe ayırmak mümkündür.
a. AVM Karacılığı
b. Cadde Karacılığı
c. Yarış Karacılığı
AVM karacılığı kendi başına bir ekoldür. Bu tip karacılığın şöförleri, yolcuları, yancıları, arkadaşları ve giyim kuşamı kendine göredir. Bilhassa bu tip karacılıkta otomobilin AVM’de bulunmasından ziyade kaportasının ve farlarının süslü ve şık olması, bagajında bol bira ve çerez stoğu bulunması ve de AVM otoparkının stratejik bakımdan en iyi yerinde park edilmiş olması lazımdır.
AVM karacılarının (gerek beyin, gerek hanımın) zengin bir gardrobu vardır. Her gün elbise değiştirilir ve yandaki arabaler ile sohbet edilir. Bu tip karacılarda maksat, arabanın büyük ve rahat olmasıdır. En büyük arabası olan, diğerlerine müstehzi müstehzi bakma hakkına da sahiptir. Bununla beraber onlar, diğerlerine hem ihtiyaç hem de boy farkı bakımından kol kanat germek mecburiyetindedirler.
AVM karacılarının yolcuları ve arkadaşları güzel yemek pişirirler, iyi servis yaparlar, misafirleri oyalayabilecek içki vermeyi bilirler ve misafirlerini de günübirliğine alışverişe götürürler.
Bu tip karacılığa özel butikleri vardır. Bilhassa İtalya ve Fransa’da bu yönde ihtisas yapmış mağazalar mevcuttur. Ne alırsanız, mavi, beyaz, kırmızı ve sarı renkler hâkim ve daima direksiyon, vites kolu, tekerlek, jant ve neon far resimleriyle süslenmiş mallardır. Bir tanesi üzerinde vites kutusu bulunan tuvalet kâğıdı dahi satıyordu, sonuna doğru diferansiyel geliyor.
AVM karacıları, arabalarını sosyal faaliyetleri ve de yazlıkları gibi kullandıklarından, AVM’de çalışanlara gayet iyi davranırlar, ücret ve fiyatlara hiç itiraz etmezler (bol bahşiş verirler) ki; onların arabası yıkansın, en güzel köşede dursun, çağırınca asansörün kapısına gelsin.
Buna karşılık, cadde karacılığı bambaşkadır. Arabalar daha küçük fakat hızlı; şöförleri işi bilen, bir yerden bir yere giderken AVM’ye uğramayan kişilerdir. Bu tip insanların bütçeleri umumiyetle sınırlı olduğu için, karacılığı büyük fedakarlıklarla sürdürmektedirler. Şöförden başka ekseriyetle bir veya iki yancıları vardır ve bu insanlarla kader birliği etmektedirler. Onlar, daha az çerez ve bira içmelerine rağmen, eşit muamele yaptığından dolayı, caddeci araba sahibini AVM’ci araba sahibine tercih ederler. Cadde karacıları, AVM’leri muayyen bir müddet ihtiyaçların karşılanması için girilecek yerler olarak görürler ve o iş biter bitmez, akşam dahi olsa, sakin bir caddeye sürerler. Onlar için sükunet ve kendi kendilerine bakmak, en büyük lüks ve en önde gelen arzularıdır.
Hakiki karacılar, gayet sadedirler ve tercihen yeni üst baş giymezler. Onlar için temiz bir şort ve AVM’de bir t-shirt kafidir. Mali imkânlarını daha ziyade arabalarının daha caddeye uygun, daha iyi olması için kullanırlar. Bu tip karacılar alışveriş ettikleri dükkânlar butikten ziyade, otomobil aksesuarı satan yerlerdir.
Gıdaları basit, bazen kuru, bazen ısıtılmış yemeklerdir. Onlar da içkiyi, sohbeti ve diğer bir hakiki karacıyıyla yol kenarlarında toplaşmayı severler. Yanlarında bira ve çerez taşırlar ve bir gece evvel akşam cadde muhabbetinden kalanları yemeğe bayılırlar.
Tabii bir de yarışçı karacılar vardır. Bu arkadaşlar bütün seneyi yazın yapılacak yarışlarda daha iyi derece alabilmek için arabalarını, ekipmanlarını, stratejilerini ve ekipleri yenilemek için geçirirler. Bizim Küçüksu sahilinde arabalarını görürüm, kimi jant, kimi vites topuzu, kimi koltuk kılıfı değiştiriyor. Tabii amortisör zaviyesi ve hızına göre arabaları kifayet değiştirir. Turbolar, NoS‘lar ilk bakışta göze görünmeyen masraflardır. Kara yarışçılığı pahalı bir zevktir.
Gerek AVM karacısı, gerek cadde karacısı, gerekse yarışçı karacı olsun hepsinin müşterek tarafı temizliktir. Karacılar umumiyetle temizdirler, yahut arabalarını temiz tutmayı candan arzu ederler. Tabii, temizlik anlayışı farkı, kimin arabasının diğerinden daha titizlikle bakıldığıyla ölçülür. Yolcularında bir karış sakal, pis bir şort varsa ve de çıplak ayağı ayakkabılıdan daha kirli ise araba sahibi ondan pırıl pırıl bir araba bekleyemez.
KARACILIKTA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR;
• Bir dostunuzun arabasına binecekseniz, davetli dahi olsanız, önce müsaade isteyeceksiniz. Arabaya oturunca, sahibinden başka, yolcusunu veya arkadaşının elini sıkarak, ona moral ve ehemmiyet verdiğinizi gösterin.
• Araba sahibi arabasına geldiği zaman, arkadaşlarının onu kapıda karşılamaları (bir de olsa, birkaç da), elini sıkmaları ve varsa forsunu arabanın sağ arka tarafındaki anten teline bağlamaları icap eder.
• Bir arabaya, kim olursanız olun, ayakkabı ile binilmez. Ayağınızdaki ayakkabının altı lastik dahi olsa, ayakkabınızı çıkarmayı teklif ediniz ve şayet araba sahibi ısrar ediyorsa bile çıkarınız, altını silip tekrar giyiniz. Şayet evvelden davetli geliyorsanız, bir çift önceden hiç yere basmamış ayakkabı getiriniz, onları giyiniz. Araba sahibi ve arabasına ne kadar itina ettiğinizi göstermiş olursunuz.
• Bir dostunuzun arabasına uzun yola yahut hafta sonu geçirmeye gidiyorsanız bavulla gitmeyiniz, yumuşak bir çanta yahut da bir kamyoncu torbasıyla gidiniz.
• Muhakkak, onları düşündüğünüzü gösteren küçük bir hediye götürünüz. Bir şişe şarap, bi küçük rakı, veya kiloluk çerez makbule geçer.
• Oturacağınız koltuk size gösterilinceye kadar arka koltuğa yayılmayınız.
• Akşam size bira ikram edilinceye kadar, bira istemeyiniz.
• Arkadaşınızı iyi tanımıyorsanız, arabanın yaşama adetlerini sorunuz ve kendinizi ona göre hazırlayınız.
• Hiçbir zaman koltuk aralarında veya arka koltukta dikiz aynasını kapatacak şekilde oturmayınız.
• Camlardan dışarı umumiyetle kâğıt dahil hiçbir şey atılmaz. Arabalarda camdan dışarı yanlışlıkla yahut el alışkanlığı ile bir şey attı iseniz, cam mekanizmasını zorlamadan, ya diğer yolculara yahut da araba sahibine durumu derhal bildiriniz. Bilhassa arka camı açılmayan arabalarda bu çok önemlidir. Kâğıtlar umumiyetle içinde plastik torba olan bir kutuya veya sepete atılırlar. Söförün arkadaşları bilahare bu sepetleri temizler.
• Şayet camı kullanmak için bir düğme açmak icap ediyorsa, işiniz bitince bu düğmeyi kapatmayı unutmayın.
• Bir arabada, ne misafir gibi bir kenarda oturup herkesin sizele muhabbet etmesini bekleyin ne de işgüzarlık yaparak söförün ensesine vurup yüksek sesle şakalar yapmaya başlayın.
• Araba ne kadar küçük olursa olsun akşamları insanın kendine bir çeki düzen vermesinde fayda vardır. Ne moda gösterisi yapın ne de bütün gün giydiğiniz şort ve t-shirtle akşam muhabbetine oturun. Tercihen yepyeni bir giyecek giymemeye çalışın.
• Öğleyin; benzicide olsun, kamyoncu lokantası olsun, masaya çıplak gelmeyin, mutlaka üzerinize bir gömlek veya t-shirt geçirin. Hanımlar etek giyiyorsa altlarına eşofman giymeleri şık ve güvenli olur.
• Misafir olduğunuz arabada yolculara yahut araba sahibine arabanın idaresinde yardımcı olun, fakat işi zorlaştırmayınız. Ne yapın deniyorsa sadece onu yapınız ve daha başka bir hareket yapmak için sahibinden yahut da yolculardan talimat bekleyiniz.
• Station wagon bir arabanın bagajına bincekseniz, ayakkabınızı dışarıda çıkarınız. Yani bagaja çıplak ayakla bininiz.
• Bütün arabalarda (LPG’li olanlar dahil) benzini dikkatli kullanınız. Erkekler, yokuş aşağı boşa atmayınız. Hızlanmak icap ediyorsa, önce küçük vites ile başlayıp, boşa atıp, araba hızlandıktan sonra en yüksek vitese geçiniz. Araba sahibine benzin ve gaz durumunu önceden sormakta fayda vardır.
• Arabalarda başka bir ihtiyaç maddesi de biradır ve çerezdir. Bilhassa sıcak iklimlerde. Bira da keza benzin gibi dikkatli kullanılmak durumundadır. Zira varsa buz dolabı da çoğu zaman elektrikle çalışır. Icebox varsa birayı torbada unutmayıp buraya koymak, idareli kullanmak, çerez kabuklarını koltuklara saçmamak lazımdır.
• Arabasında misafir olduğunuz bir arkadaşla bir caddede yahut AVM’de iseniz ve bir başka arkadaşınızı görürseniz; ne o arkadaşı araba sahibine sormadan davet ediniz ne de onu bırakıp öbür arkadaşınızın arabasına giderek saatlerce oyalanınız.
• Arkadaşınızın arabasıyla hafta sonu çıkacaksanız ve de onunla dönmeyecekseniz, evvelden nereye ve ne zaman ineceğinizi bildiriniz. Son dakika böyle bir talepte bulunmayınız.
• Çıktığınız araba büyük ya da küçük olsun, bira, çerez, sigara, gözlük, çakmak, şapka gibi eşyanızı işi bitince ortada bırakmayınız. Hem kalabalık edersiniz, hem kaybolabilir yahut unutabilirsiniz.
• Bilhassa hanımların nazarı dikkatine; döşemesi “deri” olan bir arabada ruj sürüp koltuklara yatmayınız. Mutlaka altınıza kendi havlunuzu veya vermişlerse, araba havlunuzu seriniz. Her şeye rağmen “deri” döşeme ruj veya başka bir nedenle leke olmuşsa hemen temizlenmesi gerekir, aksi takdirde leke kalıcı olur.
• Arabadan inecekseniz, arabaya nasıl tekrar bineceğinizi sormadan sokağa atlamayınız. Araba kapısının kenarından kendinizi sokağa atmayınız. Maşpiyeller umumiyetle zayıf olur; ayağınızı vurunca, çekmez ve sokağa düşersiniz.
• Sokağa çıkarken dönerken egzosun hangi tarafta olduğuna, motorun çalışıp çalışmadığına ve rüzgarın yönüne dikkat ediniz.
• Arabalarda umumiyetle, hele seyir halinde iken, sigara içmek doğru değildir; yine de sigara içecekseniz, sahibinden müsade isteyiniz. Arka koltuklarda sigara içmekten emniyet bakımından çekininiz. Açıkta sigara içecekseniz elinize tütün tablasını alınız (rüzgâr siperlikli araba için yapılanı) ve rüzgâraltında içiniz.
• Yemekler müstakil tabaklarda servis yapılıyorsa, döşemeye dökmemeye dikkat ediniz. Döşeme, koltuk veya tavana dökülen bir şey varsa, hemen yolcuları ikaz ediniz ve sildiriniz. Tabak ve çatal bıçağı kendiniz götürüp teslim ediniz.
• Sizin cadde ve sokaklar hakkında bilginiz araba sahibinden fazla ise, onu misafir veya arkadaşlarının yanında zor durumda bırakmayınız.
• Arabanın hızına göre, icap ediyorsa, camınızı kapatınız. Bunu yaptığınızı da diğer yolculara yahut şöföre bildiriniz.
• Arabada giyeceğiniz kıyafetlerde, direksiyon, jant, yarış yahut yarış bayrakları, resim ve motifleri olmasın. Hele hele uydurma amblemli ceket ve sweter hiçbir zaman giymeyiniz. Diğer taraftan da denizde ve teknede kullanılan can yeleği ve offshore ceket de karada yabancı kaçar.
• Bilhassa bir günü geçen yolculuklarda kendinizi oyalayacak gazete, mecmua, kitap veya okuma malzemesi getiriniz. Şöförün sizi devamlı meşgul etmesini beklemeyiniz. Kendi kendini oyalayan misafir, şöförün sırtından büyük yük alır.
• Karadayken planlanmış davet yahut gidilecek lokanta varsa, araç sahibinin sizi üst baş bakımından zamanında haberdar etmesi ve giysi bakımından zor durumda bırakmaması icap eder.
• Arabadan ayrılırken mutlaka teşekkür edeceksiniz ama çektiğiniz fotoğraf filan varsa, birkaç gün sonra onları araç sahibine güzel bir yazı ile göndermeniz iyi bir jest olur.
AVM VE PARK ADABI
• Çoğu karacılar AVM’ye kafa dinlemek, yorgunluk gidermek, kendi aleminde hayal kurmak için giderler.
• Sakin bir AVM’de park yerindesiniz, yer yokmuş gibi yanınıza bir araba gelir; koca otoparkta nerede ise size çarpacak kadar da yanaşır ve parkeder. Başlar arabesk müzik, çığlık atarak şarkılar, nağralar, bazen saz çalınır. Hepsi güzel, demokrasi var falan; ama gece yarısından sonra bu patırtı devam ederse, hem saygısızlık hem de ayıp olur.
• Bir AVM’ye girersiniz, iki yanınızda iki araba; birinde çıt yok, öbüründe şöförü olmadığı halde gürültü patırtı. Arkadaşları radyoyu sonuna kadar açmış ve bırakıp gitmiş. Müzik kafanızı şişirir, kapatmasını rica ettiğiniz zaman fena adam olursunuz.
• AVM’ye park ettiniz, ya siz ya da şöför mutlaka AVM ofisine gidip, gerekli işlemleri yaptırınız ve o AVM ile ilgili kuralları öğreniniz.
• AVM içinde güzel ve liberalce soyunmuş bir hanımın bulunduğu bir araba, yanında da bizim meşhur taksilerden, şöförü de yok. Yolcular işi gücü bırakır, başka işi olmayanlar da gelir; sabahtan akşama kadar, o kişiyi “dikiz” ederler. Bu çok ayıptır.
• AVM’desiniz, yanınıza bir araba park etmek ister, mutlaka yardım ediniz. Gel gel deyiniz, Onun aynaları yetmiyorsa, siz kendi aynalarınızdan birini ona takın (sonra sökmeyi unutmayın) Sizden küçük bir araba ise, bir ihtiyacı olup olmadığını sorunuz.
• AVM’de park ettikten sonra, yandaki araba ile kapı açılıp açılmaması yüzünden kavgaya tutuşmayınız.
• Egzosunuzun kokusu ve gürültüsü rahatsız ediyorsa, çalıştırmayınız. Ya da komşunuz dışarı ne zaman çıkar ise onlar olmayınca çalıştırınız. O da olmaz ise, siz bu amaçla AVM’den dışarı çıkıp, bataryalarınızı doldurunuz.
• AVM’de veya caddede iken camdan çöp atmak çok ayıptır. Bu işlem için mutlaka otoyollara çıkmayı bekleyiniz.
• Yanınızda küçük bir ekstra mikrofiber temizlik bezi bulundurunuz. Temizlik bezleri çok eskimiş ecnebi karacıya hediye ediniz, bu jesti o anlar.
• AVM’de arabanızın önünde, hamamda gibi sabunlanarak, yıkanmayınız. İlla yıkanmanız lazımsa, kendi arabanızın baş ucunda yıkanınız.
• AVM’de çöp konusu da hem görünüş, hem sağlık açısından önemlidir. Çöp kutusu yok ise çöpünüzü bir naylon torbaya koyup ağzını iyice sıkıp bırakınız.
• AVM’de bulunduğunuz süre içinde selamlamak için dahi olsa korna çalınmaz.
• AVM içinde sürüş esnasında mutlaka hız limitine uymak gerekir.
• AVM’lerde bir diğer önemli husus da yangın emniyetidir, bu nedenle ateş, mangal yakılması son derece mahzurludur.
• AVM’lerden ayrılırken sabah çok erken gidecekseniz, her iki taraftaki arabalara tercihen haber veriniz. Asgari gürültü ile çıkınız. Hareketinizden bir saat evvel motor işletmeyiniz.
• Dışarıda yemeğe veya eğlenceye gittikten sonra sabaha karşı arabaya dönüp bir de orada gürültülü patırtılı sohbet seansı yapmayınız.
• Arabanızı yıkarken, bilhassa sizden alçak ve yanınızda olan arabalara haber veriniz, camlarını kapatsınlar, onların koltuklarını sırılsıklam etmeyiniz.
• Her arabanın haleti ruhiyesi aynı değildir, bu nedenle aşırı neşe, coşku ve yüksek seslilik komşu arabaları rahatsız edebilir, dikkatli davranmak ve bu tür davranışlardan kaçınmak gereklidir.
• AVM’ye gece yarısından sonra girmemeye bakınız. Mutlaka mecbur iseniz, mümkün mertebe gürültüsüz ve yandaki arabaları rahatsız etmeden giriniz. Sabaha bırakılacak işler var ise, onları gece yarısından sonra yapmayınız.
• Ayrıca AVM’de araba kullandığınız hallerde caddede olduğu gibi trafik kurallarına itina gösterilmelidir.
• Arabaların AVM’ye giriş ve çıkışlarında, AVM idaresinin önceden haberdar edilmesi gerekmektedir. Otopark trafiğinin daha düzenli olması ve herhangi bir kazaya meydan vermemek için, arabanın park ve ayrılma zamanları hakkında AVM yetkililerinin olurunu almakta fayda vardır.
• Araba AVM içindeyken bulaşık ve çamaşırları kaput üstünde ya da araba yanında yıkanmamalı, bunun için AVM’de ayrılmış üniteler kullanılmalıdır. Otopark ve çevrenin temizliği, kötü görüntü ve kokuların oluşmaması, haşere ve böceklerden uzak durmak için bu konuda titizlik gösterilmelidir.
• AVM içinde kız tavlamak yasaktır. Bu amaçla yapılan eylemler can ve mal güvenliği için tehlike yaratmaktadır. AVM içinde arabayla dolaşarak kız tavlama gayreti içinde olanlar yüzünden kazalar meydana gelmektedir. Bunlardan “arabayla kız tavlama” en masum gibi görünen eylem türü olsa da, tamponlara takılma, aynaları koparma ve çamurluklara sürtme gibi ciddi problemler yarattığını unutmamak gerekir.
• Arabanın inşa edildiği malzeme, fiziksel yapısı ya da donanımında komşu arabalar için olumsuz etki yaratacak bir özellik varsa, araba AVM’ye park edilmeden önce yetkilileri bu konuda bilgilendirmek gerekir.
• AVM’lerde bulunan çöp torbalama sistemleri, geri kazanımı sağlayacak şekilde oluşturulmaya başlanmıştır. Bu nedenle arabadan çıkacak çöplerin uygun şekilde ayrıştırılmasına dikkat etmek çevremizi korumak için örnek bir davranış olacaktır.
ŞÖFÖR VE YOLCULARA BİRKAÇ SÖZ
• Her arabadan bir kişi nihai sorumludur. Bu şahıs kim ise; vazifesi, esas araba seyahatten dönüp, park ettikten sonra başlar;
a. Umumi temizlik,
b. Yolda arızalanmış cihaz ya da ekipman varsa bakımı,
c. Yedek parça alınacaksa bunların doğru isim ve parça numarasının yazılarak alınmasının temini.
• Bakım yapmaya elektrikçi, elektronikçi yahut usta gelecekse, bunlardan zamanında randevu almak ve gelmelerini temin etmek gerekir.
• Arabada tercihan gerek motor için yakıt ve müzik sistemi için akülerin ful olması, buna imkân yok ise 3/4’ü dolu olmalıdır.
• Arabada alet ve edavatının temiz, tertipli ve tam olması sağlanmalıdır.
• Gelecek teknisyenlere göstermek üzere elektrik, gaz, klima, müzik sistemi şemaları ve kullanım kılavuzlarının tamam ve hazır tutulmalıdır.
• Motor, müzik sistemi, şanzıman bakım katalogları el altında bulundurulmalıdır.
• Çamurluk veya kaporta tamiri varsa, bunlar hafta arası yapılmalıdır.
• Müzik sisteminin ve hoparlörlerin bakımı, hoparlör kabinlerinin cilası ve kontak spreyleri hazır olmalıdır.
• İşleri yoluna koyduktan sonra arabanın umumi temizliğine geçilmeli, pasta cila ve boya işleri zamanında yapılmalıdır.
• Kaporta ve varsa “deri” döşemeleri örselemeden temizleyecek malzeme hazır edilmelidir.
• Her arabanın en az bir stepne lastiği, krikosu, üçgen reflektörü bulunması ve işler vaziyette olması şarttır. (Üçgen reflektörlerde araba ismi yazılırsa iyi olur)
• Büyük arabalarda ilkyardım seti (her sene kontrolden geçmiş olarak) ve arabadan düşenlerin şişliklerine koymak için soğuk bira ve şişme seyahat yastığı olması lazımdır.
• Otomobillerde, kendinizi bozuk yollarda bağlamak üzere, emniyet kemeri, arabanin boyuna göre ilk yardım kutusu; en azından kara tutması, baş ağrısı kesmesi, kabızlık, ishal, ağrı dindirici, antibiyotik hapları, yara temizleme, yanık ilacı, kulak ve göz ağrılarına karşı damla, kırık sabitleştirici tahtalarla bol miktarda gazlı bez ver sargı olması lazımdır. Şöför kolu güneş yanıklarına karşı, bir de krem olursa iyi olur.
• Arabada daima 3-4 el feneri bulundurmak, bunların pillerinin taze olmasına dikkat etmek, bakımlarını yapmak gerekir. Bir fenerin yolcuda, bir fenerin şöförde olmasını sağlamak lazımdır. Radyo, walkman, Cb telsiz varsa pillerinin yahut şarjlarının tamam olması sağlanmalıdır.
• Yolcuların bazıları şöför yokken, onun koltuğunda oturmayı adet edinmişlerdir. Bu sureti katiyede ayıptır. Mahremiyete tecavüzdür ve yapılmaması lazımdır. Şöför yokken yolcular arabayı kahvehane gibi kullanmamaları lazımdır. Ahbap çağırmanın da bir derecesi vardır.
• Kromaj varsa ya her gün parlatılmalı yahut da slikon koruyucu atılmalıdır.
• Paslanmazların silinip, vazelinlenip hazır hale getirilmesi lazımdır.
• Yola çıkmadan 2-3 gün evvel, araba LPG gazı ile çalışıyorsa deponun dolu olması lazımdır. Valflarını iyi kontrol etmek gerekir.
• Patronun ve misafirlerinin sevdiği tip içkilerin yanında, standart sayılabilecek içkilerin de tedarik edilmesi gerekir.
• Yola çıkmadan evvel arabanın sahibesi gıda maddelerini getirecekse, kendisine icabında ilave liste vermek, malzemelerin gelip yetiştirilmesini kontrol etmek gerekir.
• Arabada daima bira ve çerez bulundurmalıdırlar.
• Uzak yola gidilecekse, arabanın kâğıtlarının tamam olması sağlanmalıdır. (Ruhsat, sigorta, ehliyetler vs.)
• Yurt dışına çıkılıyorsa gidilecek memleketlerin müziklerini hazır etmek, yedek mikrofiber temizlik bezi almak (Daima bir ecnebi istiyor, iyi bir jest olur); araba sahibinin forsu varsa hazır ettirtmek, arabanın arkasına takılacak bayrağın nizami büyüklükte olmasını sağlamak (Arabalarda her m boy için bir inç bayrak boyu)
• Pasaportlarda gidilecek ülkelerin vizelerinin bulunmasını sağlamak.
• Kendi üst başını pırıl pırıl hazır etmek; bir tulum, bir yağmurluk, bir rüzgârlık, alt-üst çizme, bir kasket, 3-4 şort, bir jean, bol t-shirt, bir boyunlu yünlü kazak, bir araba için, bir araba dışı için ayakkabı hazır etmek (Tokya terlik katiyen giyilmemelidir); şöför tulum veriyorsa ne ala, vermiyorsa lacivert ve haki renklerini tercih etmek (Beyaz çok güzeldir fakat çabuk kirlenir)
• Yola çıkılacağında gidilecek yer ezbere biliniyorsa navigasyona cihazına lüzum yok. Trafik raporu almak ve yoğunluk varsa şöförü evvelden ikaz etmek gerekir. Gidilecek yer bilinmiyorsa navigasyonda alternatif bir arka yolların belirlenmesi lazımdır.
• Arabada ilk ayak basacak yere bir paspas hazır etmek, kirli ayakkabıları koymak üzere de arabanın boyutuna göre bir sepet bulundurulmalıdır.
• Şayet başka otoparklara gidilecek ise ön ve arka tamponlar sağlam ve slikonlu sprey ile parlatılmış olmalıdır.
• Kaportada yemek yeme adeti varsa ve araba boyu buna müsait ise bira ve çerezlerin hazır olması şarttır.
• Araba tavanına bir lamba uydurulması gerekir.
• Arabalarda şöför kolu yanığına karşı umumiyetle güneş kremi bulundurulmalıdır.
• Her koltuk cebinde birden fazla bira ve bol çerez el altında bulundurulmalıdır.
• Yolda güneş batarken, antenin mutlaka indirilmesi lazımdır, AVM’de buna lüzum yoktur.
• Araba sahibi arabada ise yolculara akşam 19:00-20:00 arası içki ikram etmesi ve bunu hazır etmesi lazımdır.
• Gece bir yerde park ederken, arabanın etrafında dönebileceği kadar yer bırakılması, el freni sağlam tutturduktan sonra da park lambalarının açık bırakılması gerekir. Trafiği fazla olan otoparklarda birkaç ışık daha açık bırakılırsa faydası olur.
• Şöför drift atmayı severse; yolcular her zaman emniyet kemerini takıp hazır olmalıdırlar.
• Sabah misafirler yahut araba sahibi kalkmadan gürültü edilmez. Temizlik bile çok sessiz olabilirse yapılır. Ekmek ve gazete alınabiliyorsa akşamdan kalan boş bira şişeleri bırakıldıkdan sonra olur.
• Şöför kızdığında kafa göz dalıyorsa, levyesi, muştası, bıçak, çakı ve diğer aksesuarları hazır elde tutulur.
• Yolcular her sabah tıraşlı ve tertemiz, şöförü ve arkadaşlarını karşılamak mecburiyetindedirler.
• Yanlışlıkla bir şey bozulursa mutlaka şöföre bir eşref saatinde haber vermek lazımdır.
• Şöför ve yolcular adam yetiştirmekten korkmamaları gerekir.
• Araç ticari ise şöför maaş ve ücretlerini sezon başı yerine, sene başında görüşmeleri iki tarafın da menfaatinedir.
• Sezon bitip, araba garaja çekilecekse ve devamlı bir yeri yoksa vakitlice yer bulup, randevu alıp, patrona haber vermek lazımdır.
• Araba garaja çekildikten sonra her tarafı havalanacak şekilde bagaj, torpidolar, koltuk altları, paspaslar ve kaput açılıp arabanın üstü brada ile sıkı sıkı kapatılmalıdır.
• Motor, şanzuman, müzik seti ve icap ederse diğer (vites topuzu, el freni, koltuk kılıfları, çakmak şarjı, tavan lambası vb) ekipmanı kışlamaya hazır hale getirilir.
• Küçük setler ve TV’ler mutlaka çıkarılıp eve götürülmeli; bunlarla birlikte başlık ve koltuk kılıfları, paspaslar ve mikrofiber temizlik bezleri ve buna benzer rutubet kapabilecek malzemeler de eve gitmelidir. Götürülemeyen elektronik cihazlar, haftada birkaç gün çalıştırılmalıdır.
• Büyük tamir ve dışarıdan gelecek parçalar varsa derhal zamanlama bakımından programa alınmalıdır.
• Donabilecek sıvı LPG tankları cinsinden ne varsa tahliye etmeli, bilhassa klima ve cam suyu borularında kalmış sular tehlike arz edebilir.
• Rutubet alıcı tuz yahut bir cihaz arabaya yerleştirilmeli, imkânı varsa yangına sebep olmayacak şekilde hafif hafif ısıtılmalıdır.
• Jant kapağı ve plakanın bağlantıları yenilenmelidir.
• Arabanın her türlü düğme ve pompalarının çalışıp çalışmadıkları kontrol edilmelidir.
• Lastik ve stepne gerekiyorsa kaplanmak üzere lastikçiye verilmelidir.
• Şayet müzik seti süs değil fonksiyonel ise inceden inceye kontrol edilmeli, kabloları ne malzemeden olursa olsun amfiden hoparlöre dikkatlice tetkik edilmelidir.
• Her sene arabanın sigortasının zamanında yapılması elzemdir. Araba otoparka çekilirken sigortaya haber vermek lazımdır.
• Şöförler unutmamalı ki, arabalar patronların hem dinlenme aracı hem keyif ettikleri ve misafir ağırladıkları, hem de iftihar ettikleri varlıklardır. Arabalar pahalı nesnelerdir. Bu kadar fedakarlık yapan patron arabasıyla gezeceği kısa sürede baş ağrısı, yahut programsızlıktan zuhur eden aksamalar, haklı olarak istemez. Bu gibi olaylara da sinirlenir ve üzülür.
• Şöförler ve karacıların bir şey daha unutmamaları lazımdır; karacılık ve AVM dünyası küçüktür, daima yüz yüze gelinecektir. Dolayısıyla ihtilaflar ve ayrılmalar daima tatlılıkla olmalıdır. Bu politika gibidir. Bakarsınız bir gün yine beraber yola çıkmak icap eder. Köprüler hiçbir zaman atılmamalıdır. Aynı kural AVM personeli ile araba yolcuları arasında da geçerlidir ki bu kişilerin daima beraber olabileceklerini göz önünde tutulmalıdır. Netice olarak; başkasının adamını ayartmayınız. Adam size geçmek istiyorsa patronunun müsaadesini alınız. Patronlar da yüz yüze gelmek mecburiyetindedirler.
Bu yazı Rahmi Koç’un “Denizde Nezaket” yazısını ti’ye almak için yazılmış, espri amaçlı bir yazıdır. İçeriğindeki hiçbir bilgi gerçek değildir, ciddiye alınmamalı, okunup gülüp geçilmelidir.